Page 70 - Dârülmülk Konya Dergisi 2024 5. Sayı
P. 70

sorunlardır. Başka bir ifadeyle meseleler,    otoritesi altında olan, İhsan alanına dair
                                   herhangi bir ilimde konunun ilişenleriyle ilgili   bilgi üreten ve fıkh-ı zâhir karşısında fıkh-ı
                                   olarak ispatlanması gereken şeylerdir. 6      bâtın olan bir tasavvuftan, konusu Hakk’ın
                                                                                 varlığı olmakla en üstün ilim olan bir
                                   Konevî, bu çerçeveden hareketle ilm-i ilâhî
                                   olarak tanımladığı tasavvuf ilminin konusunu   tasavvufa geçiş, tasavvufun tarihsel gelişimini
                                   Hakk’ın varlığı, ilkelerini ilâhî isimler,    gösterdiği gibi kelâm ile ilişkisindeki tarihsel
                                   meselelerini de âlemin Allah ile Allah’ın da   değişimi de göstermektedir. Tasavvufun
                                   âlem ile ilişkisi olarak belirler. Konevî’nin   temsil etmiş olduğu ilm-i ilâhînin konusunun
                                   tasavvufu hangi düzeyde gördüğünü tespit      Hakk’ın varlığı olması, felsefe ve kelâmın
                                   edebilmek için söz gelimi İbn Sînâ’nın        ilim telakkileriyle karşılaştırıldığında yeni
                                   felsefeyi nasıl çerçevelediğine bakmak gerekir.   dönem tasavvufunun pek çok özelliğini
                                   İbn Sînâ’ya göre felsefenin konusu, varlık    barındırır. Ancak burada sadece tasavvufun
                                   olmak bakımından varlık, ilkeleri, tasavvurat   bir ilim olarak nasıl kurulduğunu göstermek
                                   ve tastikat ve meseleleri de Tanrı’nın        amaçlandığı için bu tasvirle yetiniyoruz.
                                   varlığıdır. İbn Sînâ, metafizik alana dair    Felsefe ve kelâmda ilkelerin tasavvurat
                                   en üstün ilmin felsefe, kelâmcılar, kelâmın   ve tastikat olmasına karşın Konevî’nin
                                   olduğunu söylerken Konevî, en üstün ilmin     çerçevesini belirlediği bu ilmin ilkelerinin ilâhî
                                   tasavvuf olduğunu söylemiş olmaktadır. İbn    isimler olmasının anlamına mutlaka değinmek
                                   Sînâ’ya göre varlık olmak bakımından varlık,   gerekir. Filozof ve kelâmcılara göre bilginin
                                   kelâmcılara göre ma’lum, en apaçık kavramlar   kaynağı ve bilgiyi üreten mekanizma akıl ve
                                   olarak ilimlerinin konusu iken, Konevî’ye göre   aklın ilkeleri iken tasavvufta bilginin kaynağı
                                   en genel ve apaçık olan, Hakk’ın varlığıdır.   ve bilgiyi üreten mekanizma ilâhî isimlerdir.
                                   Öte yandan filozof ve kelâmcılara göre        Başka bir deyişle ilâhî isimler, varlığın kaynağı
                                   bilgiyi üreten ilkeler, tasavvurat ve tastikat   olduğu gibi bilginin de kaynağıdır. Dolayısıyla
                                   iken, Konevî’ye göre bilgiyi üreten ilkeler   Konevî açısından hakikati kavramsal düzeye
                                   yani bilginin kaynağı ve vericisi ilâhî isimler   indirgeyen mantık ilkelerine göre üretilen
                                   olmaktadır. 7                                 bilgi değil, ilâhî isimlerden alınan müşâhedeye
                                                                                 dayalı bilgi, gerçek bilgidir. Konusu
                                   Tasavvuf ilminin konusunun Hakk’ın varlığı    bakımından olduğu gibi bu iki bilgi türünü
                                   olmasının anlamı nedir? Bir ilmin üstünlüğü,   dikkate aldığımızda da sûfîlerin şuhudî bilgisi,
                                   konusunun genelliği ve özelliğiyle ilişkilidir.   felsefe ve kelâmın bilgisinden üstündür.
                                   Bir ilmin konusu diğer ilmin konusundan
                                   daha genelse bu ilim diğer ilimden üstündür.   Konevî’nin bu şekilde tasavvufu bir ilm-i
                                   Hakk’ın varlığı her şeyin üzerinde olduğu     ilâhî olarak sunması, meselenin birinci
                                   için tasavvufun temsil ettiği ilm-i ilâhî en   yönünü teşkil etmekteydi. Ama asıl mesele,
                                   üstün ilim olmaktadır. Bu durum dahi tek      müşâhedenin sübjektifliği meselesiydi.
                                   başına tasavvufun tarihsel olarak hangi       Müşâhede yönteminin ürettiği bilgilerin
                                   aşamaya geldiğini gösterir. Küllî ilim kelâmın   doğruluğunun ölçütü veya dayandığı temel

                                   6 Sadreddin Konevî, Miftâhu’l-gayb (çev. Ekrem Demirli), İstanbul 2014, s. 28-31.
                                   7 Konevî, a.g.e., s. 32-34.







                                                                              68
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75