Page 37 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 37

eski hâline dönmüyorsa ve başlangıçta sahip   beyazı, altın ve bakıra pek benzeyecek şekilde,   Hubeyş Tiflîsî,
                 olduğu rengi ve yapıyı koruyorsa, o zaman     istedikleri renge boyamaları kabildir. Şu     Takvîmu’l-Edviye,
                                                                                                             Nuruosmaniye 3493,
                 işin başarılı olduğu anlaşılır. Bu yaklaşımıyla   kadar var ki, cevherleri mahfûz kalır, ancak   unvan sayfası
                 Tiflîsî’nin İbn-i Sînâ’nın (ö. 428/1037) elkimya   “müstear” keyfiyetleri yanlışa düşülecek kadar,
                 ile ilgili görüşlerine yakınlığı dikkat çeker.   ona galip olur.”
                 İbn-i Sînâ eş-Şifâ isimli eserinde şöyle der:   Eserin devamında Hubeyş Tiflîsî maddi
                 “Bilmek lazımdır ki, nevileri hakiki bir tarzda,   kimyanın manevi unsurlarla birleşmesi
                 değiştirmek onların elinde değildir. Ancak    zorunluluğundan da bahseder. Bazı büyük
                 güzel benzerler (taklitler) yapmak onların    ustaların, bu süreçleri belirli şekil ve
                 elindedir. Öyle ki, kırmızıyı gümüşe çok      yöntemlerle uyguladığını, tecrübesiz kişilerin,
                 benzeyen beyaz bir renge boyamaları, onu      bu sanatları denerken mallarını israf ve ziyan
                 altına çok benzeyen sarı bir renge boyamaları,   edeceğini anlatır. Çünkü anlattığımız üzere









                                                            35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42