Page 36 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 36

Hubeyş Tiflîsî’nin kimyası, dönemin simya     ve eldesi ve kâlem türleri anlatılmış. Kitabın
                                   bilgisiyle harmanlanmış deneysel ve felsefi   giriş kısmında ayrıca dönemin kozmolojisi
                                   yaklaşımları içerir. Maddelerin özellikleri,   hakkında da bilgiler verilmiştir.
                                   dönüşüm süreçleri ve doğanın gizemlerini      Hubeyş Tiflîsî kitabın giriş kısmında eseri
                                   anlama çabası, onun çalışmalarında öne        yazma amacını ve usulünü de açıkça ifade
                                   çıkan unsurlardır. Bu yaklaşımlar, ilerleyen   etmiştir. Arapça ve Farsça kaynaklarda örtülü
                                   yüzyıllarda kimya biliminin daha sistematik   ifadelerle saklanan iyi ve faydalı sanat ve
                                   ve deneysel temellere oturmasına katkıda      hünerlerin tamamını araştırıp öğrendikten
                                   bulunan erken dönem çabalar arasında          sonra kitabında bunları açıkça yazdığını ve
                                   yer alır. Eski kimyanın doğa felsefesi ve     kitabın adını da Beyânü’s-sınâʿât koyduğunu
                                   simya çalışmalarını aydınlatmaya yönelik      dile getirmektedir. Okuyanların her türlü
                                   kimya tarihi çalışmalarımız şüphesiz bugün    sanatın yer aldığı bu kitabı çabucak anlayıp
                                   uygulamalı bir bilim olarak tanımladığımız    ve bundan yararlanabilmeleri için kısa ve açık
                                   kimyanın pratik uygulamalarını da gün yüzüne   ifadelerle yazdığını söyler. Kitaptaki sanatların
                                   çıkaracak şekilde de zenginleştirilmelidir.   tamamını deneyip tecrübe etmediğini,
                                   Bu anlamda Hubeyş Tiflîsî gibi âlimlerimizin   ancak bu bilgilerin çoğunun akla ve ilme
                                   çalışmaları ayrı bir değer içermektedir.      uygun ve kabul edilebilir bilgiler olduğunu
                                   Kimyanın uygulamalı alanına yönelik bir eser   da belirtir. Herkesin amacına uygun olarak
                                   olarak nitelendirebileceğimiz Beyânü’s-sınâʿât  anlayıp faydalanabilmeleri, okuyup amacına
                                   eserinde Hubeyş Tiflîsî, kendinden önceki     ulaşanların kendisini hayırla anmaları ve
                                   üstatların eserlerini okuyup oradaki bilgileri   kendisinden bir yadigâr kalması için bu kitabı
                                   aktardığını söyler ama bu kişiler ve eserlerin   yazdığını dile getirir.
                                   kimler ve neler olduğundan bahsetmez.
                                   Eserde alıntılama ya da referans verme de     Hubeyş Tiflîsî bazılarının, renklendirme
                                   yoktur. Eserde Câbir’in yaklaşımını takip     (telvih) ve birleşim (terkip) yoluyla çeşitli
                                   ederek, tamamen teorik spekülasyonlar         nesneler yapabileceklerini ve bunları altına
                                   yerine pratik laboratuvar çalışmalarına da    benzetebileceklerini söyler. Ancak dikkat
                                   vurguda bulunur. Kitapta anlattığı şeylerin pek  edilmezse, bunların altın olup olmadığının
                                   çoğunu kendisi de denediğini söyler. Böylece   veya altından yapılıp yapılmadığının ayırt
                                   sadece anlatıcı değil uygulayıcı ve elkimya   edilemeyebileceğini söyler. Renklendirme
                                   âlimi sıfatıyla eseri kaleme aldığını söylemek   ve birleşimin, genellikle altın, gümüş veya
                                   mümkündür. Başka bir ifadeyle, Hubeyş         onlara benzeyen metalleri işlerken kullanılan
                                   Tiflîsî’nin elkimyasında teorik ve tecrübi    yöntemler olduğunu ve üstatların bu
                                   metod iç içedir. Beyânü’s-sınâʿât’da yirmi    maddeleri altın ya da gümüş gibi göstererek
                                   bölüm yer almakta olup, elkimyanın öneminin   değerli kıldıklarından ve bunlardan çeşitli
                                   anlatıldığı ilk kısım dışında genel olarak    süs eşyaları ürettiklerinden bahseder. Ancak,
                                   elkimyanın uygulamaları üzerine bilgiler      renklendirme veya birleşim işlemi için
                                   verilmiştir. Örneğin cevherler ve boyanmaları,   on defa, hatta yirmi defa tekrar edilmesi
                                   kıymetli taşlar ve terkipleri, çeşitli silahların   gerekebileceğini de ekler ve dahası eğer bu
                                   yapımı, renkler ve boyalar, mürekkep çeşitleri   işlemlerden sonra madde, eritildiğinde tekrar









                                                                              34
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41