Page 40 - Dârülmülk Konya Dergisi 2025 8. Sayı
P. 40
şarttır. Hubeyş Tiflîsî elkimyanın saklı/
gizlenmiş/şifrelenmiş dilini de erken
denebilecek bir dönemde herkes tarafından
anlaşılabilir hale getirme çabasına girmiştir.
Eserinde de dönemindeki ve öncesindeki
elkimya âlimlerinin kullandığı rumuzlu
ifadelere çok az rastlanmaktadır. Bu haliyle
eser ve Hubeyş Tiflîsî’nin elkimyası dikkate ve
üzerinde detaylı çalışmalar yapmaya değerdir.
Nitekim eserlerinde elkimyanın deneysel
çalışmalarını aydınlatmamıza yardımcı olacak
pek çok bilgi paylaşmaktadır. Bununla birlikte
elkimya geleneğinin “ilmin hak etmeyenlere
öğretilemeyeceği” kâidesine bağlı kalmak
için eserlerinde yer yer rumuzlu ifadeler de
kullanmıştır. Dîvân-ı hikmet’inde Fazıl Ali
Bey’in (ö.1608) de ifade ettiği gibi:
“Tabiat ilminin sırları cahile açılmamalıdır. Zaten
cahil olan kimseye kimya ilmi layık da değildir.
Özellikle cahil bir kimse eski kimyaya ilişkin bir şey
sorarsa bu ilmi hiç bilmiyormuş gibi davranılması
gerekmektedir; zira âlim olan kimse rumuzların
keşfini hiçbir şekilde cahil olan kimseye açmaz.”
Bu ilke gereği farklı derecelerde de olsa, saklı
ifade ediş kendini elkimya tarihinde hep
göstermiştir. Maddi ve manevi unsurların bir
arada yer aldığı elkimya geleneğinde diğer
tabiî ilimlerde olduğu gibi tevhidin yüce
bilgisi ile tabiî ilimler arasında kozmolojik
bilgi denilen bir bilgi vardır. Bu bilgi
metafizik olanla tabiî ilimler arasında köprü
görevi görür. Elkimya alimleri de bu amaca
binaen, temelleri belirli manevi öğelere
dayalı kozmolojik modeller geliştirmiştir.
Cabir’in kozmolojik sistemi de bunların en
önemlilerindendir. Elkimyanın kozmolojik
modelinde var oluşun üç temel seviyesi vardır:
Manevi, latif, fiziksel gerçeklik seviyeleri.
Fiziksel âlemin çalışmasında, manevi ve latif
Hubeyş Tiflîsî, Takvîmu’l-Edviye, Nuruosmaniye 3493, vakıf kaydı sayfası
38